8 Eylül 2015 Salı

Başlangıç: Kasık Biti

Yerli yersiz kusmak düşünceleri,
Ellerine döker sevdiğinin hislerini.
Parçalar o kadar keskindir ki, kapanmayan yarıklar açar.
Dudaklarından bir parça alır gider her bir kelime.
Sevgini zehirler, fikirlerini öldürür.
Hayallerini suya sokup boğar!
Ona verdiğin kalbi yere düşürür ve paramparça oluşunu izlersin.
Kimseye hesap soramazsın çünkü;
Ellerinde koca yarıklar, fikirleri ölmüş, kusmuk kokulu, kalpsiz bir adamsındır.

Yine en yalnız günlerimden biri, yatağımın sağ tarafı ölü bir beden gibi soğuk ve hissiz.
Gecenin en sert saati ve kafam hepinizinkinden daha güzel.
İnsanlardan bahsetmek üzereyken, yine kendimden bahsettim.
Üzgünüm ama size ve sizin gibilere kurabilecek pek fazla cümlem yok.
Hayatınızda sizi değerli kılan her şeye küfür edebilirim.
Benden daha değerli olduğunuzu düşündüğüm için değil,
O sizi değerli hissettiren hislerinde bir gün size dönüp ağız dolusu küfür edeceğini düşündüğüm için.
Bu dediğim şey umarım sizin hayatınızda sadece benim düşüncem olarak kalır ama maalesef dostlar, bu hayatta istediğiniz çoğu şey önce size uygun mu anlamak için içinize girer.
Beyninize ulaşır,
Ruhunuzu emmeye başlar,
Diğer hislerden daha üstün olur,
Sizi kendisine bağımlı eder,
Ve korktuğunuzu hissettiği an en büyük yaraları bırakıp gider.
Artık eskisi kadar rahat oturamaz, yemek yiyemez ve yaşamaktan zevk almaz bir duruma gelirsiniz.
Çünkü yalnızsınızdır.
Kendinizi anlatacak güvenilir bir şey bulmak artık daha zor ve yorucudur.
Bir bakmışsınızdır makarna ile en sıkı dostluğu kurmuşsunuzdur.
Tıpkı benim de Jack ile kurduğum dostluk gibi.
Bazı şeyleri değiştiremez ve izlerle yaşamaya alışmak zorunda kalırız.
Giden şeyleri geri getiremez ve yenilerini aramakta çokta geç kalmayız. Bulunduğunuz yer her zaman doğru yerdir diye bir şey söz konusu olamaz. Belki saatler, günler, haftalar geçecektir ve bir gün kendinizi tamamladığınızı hissedip yola devam edeceksiniz.
Kendimi ezik bir ihtiyarın kasık biti gibi hissetmeyi bırakalı neredeyse bir kaç yıl oluyor.
Sizinde böyle bir döneminiz olacak ve o kasığa yapışıp ihtiyarın kanı hoşunuza gelene kadar emeceksiniz.
Kendinizi tamamladığınızda diyeceğiniz şey:

"Hiçbirimiz mükemmel değiliz ama ben mükemmelim."


7 Eylül 2015 Pazartesi

Kıyamet Günü

En saçma şarkıları dinlerken dumanında boğulmak üzereyken adi puronun, kendime geldim.
Büyük bir balgam söküp attım, beraberinde en sürtük düşünceleri götürdü parkelerin üzerine ve hepsini görebiliyordum birbirlerini düzerken.
Bir düşüncenin sürtük olması için öncelikle bakireliğini bırakmış olması gerekir ve bende bakireliğini yitirmiş çok fazla düşünce var dostum.
Düşüncelerimi savunan o kadar çok kötülük varken kıyamet gününde bile ayakta kalıyorum.
Mesela ben kıyamet gününü hayal ettiğim zaman kendimi 6 katlı bir binanın tepesinde çıplak bir şekilde elimden düşürmediğim viski şişesini sıkıca kavramış ve ağzımda sigaramla, zebanilere küfür edip tükürürken görüyorum.
Sonra o zebanilerden biri yanıma gelip, benimle diğer zebanilere küfür etmeye başlıyor.
Ve iki, üç, dört demişken zebaniler benimle birlikte insanoğluna en büyük küfürleri savuruyor.
İnsanoğlu yok oluyor, dünya ters dönerken bende dönüyorum. Ama bu dönmelere bazı yatıştırıcılar sayesinde alışığım.
Büyük bir yokluğa düşmek ne demektir bu hikayenin sonunda anlıyorum.
Kıyamet günü denilen şey insanoğlunun birbirini becermekten sıkıldığı zamana verilen genel bir isim. Yoksa bahsedilen hurafelerle zamanımı harcayamam inandığımdan şaşmayan yaşlı ruhlu bir budalayım evet!
Ne yazık ki bu hikaye bana hep ölümü hatırlatıyor ve sarhoş kelimelerle yine ölümden bahsedeceğim diye korkarken, aslında ölümden sırf bu leş hayatı kaybedeceğim için korktuğumu fark ettim.
İstediğim zaman içip, istediğim zaman düzüşmekten bahsediyorum! Kim bunları bırakıp bakir bir kıçı öldükten sonra böceklere ve sürüngenlere bırakmak ister ki? Aklıma geldikçe ölmekten tiksiniyorum.

Sizden de tiksiniyorum, küçük yalanlarla dolu hayatlarınızdan.
Kendimden de tiksiniyorum, kusmak istediğim halde tuttuğum sürtük düşünceler için.
Bir gün hepimiz kıçlarımızı o sürüngenlere emanet edeceğiz ve emin olun bizden daha iyi kollayacaklardır.