Dudaklarımdaki uyuşukluğu o öpmeyince atamıyorum sanırım ve gözlerim mahmur bakışlar savuruyor sayfalara.
Sıcak ama o kadar değil.
Zaman eskisi kadar ağır değil ama ruhum alışmış yavaş adımlara.
Gitmek olduğum zamanın çokça gerisinden geliyorum.
Nefes alırken bir yerde durmak isteyip, "bu kadar nefes bugünlük yeter mi?" diye düşünüyorum.
Üşengeç bedenime bir kahve hazırlayıp içine biraz da İrlanda kültürü katınca azda olsa düzeliyor.
Güne yine aşık bir sarhoş olarak başlamak iyi geliyor.
Aşık olmak mı? Sarhoş olmak mı?
İkisi de üzer. İkisi mutlu eder.
Sigaramın dumanında kaybolup saatlerce alkol alabilirim.
Sigaramın dumanında kaybolup saatlerce aşık olabilirim.
Sigaramın dumanında kaybolup saatlerce alkol alıp, aşık olabilirim.
Üşengeçliğimin bir gün sevmeyi de bırakacağımı söylediği günleri hatırlıyorum.
Ben üşengeçliği bırakıp, değer vermeye başladım.
Kendimdeki en büyük değişimi tamamladım sende.
Biraz olsun inanmayı hissettir bana minik.
Biraz olsun sevmeyi hatırlat bana.
Sevip, sarhoş olmayı özledim ben sende.
Ben üşengeçliği bırakıp, değer vermeye başladım.
Kendimdeki en büyük değişimi tamamladım sende.
Biraz olsun inanmayı hissettir bana minik.
Biraz olsun sevmeyi hatırlat bana.
Sevip, sarhoş olmayı özledim ben sende.